+90 536 963 94 31
Müzikoloji Kampı 2021

Müzikoloji Kampı 2021

Kamp Tanıtımı

Gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkan müzik pratikleri hem tarihsel hem de kültürler arası bağlamda farklılık göstermektedir. Bazen yalnızca bir sahneye eşlik etmek için kullanılırken bazen bir kimlik oluşturmayı ve aidiyet kurmayı sağlar. Bu nedenle bir iletişim biçimi olarak müzik, insanlar arası kurduğu bağlarla anlam kazanır.

Bu kampın amacı müzik aracılığıyla inşa edilmiş bu anlamları hem tarihsel hem de kültürel olarak ele almak ve bu anlam inşalarının ötesine bakmak olacaktır. Müzik teorisi ve tarihine, farklı müzik türleri ve kültürlerine, müzik toplum ilişkisine, müziğin gündelik hayatta farklı kullanımlarına ilgi duyan herkese açıktır. 

Evrim Hikmet Öğüt

Göçün ve Göçmenin Müziğini Etnomüzikolojik Bir Perspektiften Çalışmak

Bu ders, göçe ilişkin temel kavramlara genel bir bakıştan sonra, dünyada ve Türkiye’de etnomüzkoloji disiplini çerçevesinde yürütülmüş göç merkezli çalışmaların tarihçesine ve son 20 yıllık süreçte bu çalışmalara hakim olan temel teorik, yöntemsel ve etik tartışmalara odaklanır. Dersin amacı, bu tartışmalar ışığında göç deneyiminin müzikle ilişkisini olası ve mevcut araştırma soruları çerçevesinde sorunsallaştırmak ve Türkiye’de göç ve müzik ilişkisine güncel bir bakış sunmaktır.

Fatma Belma Oğul

Ekomüzikoloji ve Ötesi

-Uygulamalı Etnomüzikoloji

-Müzik çalışmalarında epistemolojiler: Etnomerkezcilik, İnsanmerkezcilik, Ekomerkezcilik, Merkezsizlik (Post-human)

-Ekomüzikoloji: Soundscape çalışmaları, Artivizm çerçevesinde müzik çalışmaları, Müzik üretiminde ve performansında ekolojik kaygılar, Birinci ve ikinci doğada ekofoniler

Feyzi Erçin

Müzikte ve sinemada bir Wagner fenomeni: Laytmotif

Bir filmde zaman zaman, belirli bir melodi, tema ya da müzikal cümlenin, birden çok kez, hatta sıklıkla tekrarlandığını fark ederiz. Bu şekilde yinelenen müzikler bazen, sessiz sinema döneminden beri filmlere eşlik etmekte özel bir yeri olan, klasik müzik eserlerine aittirler. Klasik müziğin film içinde bu şekilde tekrarlanarak kullanılmasının amacı, filme sıradan ve tanıdık bir duygu pompalaması olabileceği gibi, bilinçli bir alt-metin katmak da olabilir. Bu ikinci kullanım, laytmotif denilen, kaynağını romantik operalarda ve özellikle de Wagner’de bulan bir fenomendir. Bu dersin konusu ve kapsamı, daha önceden bestelenmiş klasik müzik eserlerinin tekrarlanarak ve laytmotif olarak sinemada kullanılmasının tarihi ve anlamını, örnekler üzerinden incelemek olacaktır.

Nazan Eren - Yalın Deniz Özcan

Dünden Bugüne Elektronik Müziğin Değişimi ve Dönüşümü

20. yüzyıl insanlık için büyük yıkımların yaşandığı, yaraların açıldığı bir zaman dilimi oldu. Bu denli büyük travmalar insanların bildikleri dünyanın yok oluşuna ve yeni bir dünya gerçekliğinin farkına varılmasına sebep oldu. Müzisyenler de oluşan bu yeni dünya gerçekliğini anlatabilmek adına farklı arayışlara gittiler. Günümüzde oldukça popüler olan elektronik müzik de bu arayışların sonuçlarından biridir. Kampımızın bu ayağında, elektronik müziğin yeni dünyayı anlatma işlevinden, yeni dünyayı pazarlama işlevine kadar gelişen tarihsel sürecine değineceğiz

Martin Greve

Müzikolojide Saha Çalışması

Etnomüzikoloji disiplininde temel araştırma yöntemi olan saha çalışması (ingilizce: fieldwork) yirminci yüzyıl boyunca giderek yaygınlaşan bir metot haline gelmiştir. Béla Bartók, Türkiye’de Darül Elhan’da çalışan musikişinas ve müzikologlar, daha sonraki yıllarda da Muzaffer Sarısözen gibi öncüler halk ezgilerini derlemeyi ve notaya almayı önemsemişlerdir. 1960’lardan itibaren kültürel çalışmalar ve antropoloji gibi disiplinlerin etkisiyle uluslararası etnomüzikolojiye yeni yaklaşımlar eklemlenmis, müziğe daha geniş bir anlayış ile bakılmaya başlanmıştır. Artık saha çalışmalarında müzikal davranış, düşünce ve duygular ön plana çıkmış, küreselleşme ile de “çok mekânlı etnografi” (multi-sited ethnography) gelişmeye ve daha yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bugünkü etnomüzikolojik çalışmaların eskiden olduğu gibi sadece kırsal alanlarda değil, şehirlerde, büyük metropollerde, hatta internet ve uluslararası “diasporada” da araştırılması gerekli hale gelmiştir. 

Bu seminerde öncelikle saha araştırması yönteminin tarihsel gelişimi ve güncel durumu hakkında bir giriş sunulacak. Bunun yanı sıra proje hazırlama, kültür arası iletişim ve etkileşim, katılımcı gözlem ve mülakat gibi metotlar ve dokümantasyon (foto, ses kaydı, video vb.) gibi önemli bazı araştırma teknikleri ile ilgili bilgiler verilecektir. 

Zeynel Günbek

Kuş Mitosları, Anti-Okülersentrizm ve Ses Felsefesi

Yirminci yüzyıl “dil” paradigması ile geçilmişken bu yüzyılın sonlarına doğru hâkim paradigmanın “iletişim”e doğru kaydığını söyleyebiliriz. Radyo, televizyon, bilgisayar ve nihayetinde akıllı telefonlarımız gibi teknolojik aygıtların gelişmesi, süratlenen iletişim çağının içerisinde iletişim kavramının kendisini bir tartışma hâline getirmiştir.

Ses, iletişim içerisinde önemli bir rol oynuyor gibi dursa da okülersentrizmin yani gözmerkezli hegemonyanın altında ezilmektedir. Birbirimizle konuşmamız için icat ettiğimiz telefon teknolojisi bile akıllı telefonlarımızla birlikte nihayet içerisinden görsellerin akıp durduğu cihazlara dönüşmüşlerdir.

Bu duruma karşı gelen anti-okülersentrizm yani karşı-gözmerkezcilik tavrı giderek büyümektedir. Bu tavır iletişimin de ötesinde varlığı anlayış biçimimizin bütün duyumların rezonansı hâlinde olması gerektiğini önermektedir. Dolayısıyla görme hegemonyasına karşı diğer duyumların kendi değerlerini bulması adına koku ve ses merkezli çalışmalar yürütmeye çalışır. Okülersentrizmin dayattığı haliyle düşünce yazı, müzik nota sayılmayacaktır. Hatta düşünmenin görselleştirmekten daha ziyade ses ile benzerlikleri vardır. Düşünmek dinlemek gibidir ve sesi anlamaya çalışmak insanı ve âlemi anlamaya çalışma yolunda oldukça yararlı olacaktır. Kuşlar dili, dil iletişimi, iletişim sesi düşündürecektir bizlere.

s