“Onu sevdi. Ölçüsüz bir biçimde. Hegel Antigone’yi sevdi.” Hegel ile Antigone’nin ilişkisine dair bu şekilde yazan Bernstein’a göre Antigone, Hegel’in ele aldığı bütün figürler arasında, yeryüzünde şimdiye dek ortaya çıkmış en görkemli figürdür. Öyle ki onun Hegel’in gözündeki tinselliği İsa’nınkinden bile büyüktür. Biz de 16 Nisan 2023 tarihindeki bu dersimizde Antigone’nin görkeminden -olumsuz kuvvetlerin ihtişamından- söz edeceğiz. Bu oturumda ele alacağımız başlıca sorular şunlar olacaktır: Cenazenin anlamı nedir? Ölülerimizi neden gömeriz? Kimlerin yası tutulabilir? Yası tutulması meşru olan ve olmayan yaşamlar arasındaki fark nedir? Yeryüzünün herkes tarafından bilinen ve kavramsal olarak artiküle edilebilen yasalarının yanı sıra, aynı ölçüde kolay bir şekilde ifade edilemeyen fakat yalnızca sezilebilen yasalardan söz etmek nasıl mümkündür? Aydınlığın yasalarının karşısında yer alan bu yasalar -yeraltının ve karanlığın yasaları- nelerdir? Göçebe Düşünce Derneği olarak respublika’da gerçekleştirdiğimiz Tinin Fenomenolojisi okumalarının bu altıncı ve son buluşmasında bir yandan Hegel’in Antigone yorumunu bu sorular etrafında tartışmaya açarken, diğer yandan Lacan, Irigaray, Butler, Zizek ve Bernstein gibi düşünürlerin Antigone’ye ilişkin yorumlarına değinecek ve Hegel’in yorumunun bütün yorumlar arasındaki paradigmatik konumuna dikkat çekmeye çalışacağız. Dersimiz herkese açık ve ücretsizdir; hepinizi bekliyoruz.