Felsefe tarihini katederek kendileri de bu tarihin bir parçası haline gelen iki tip filozoftan söz edilebilir: Sanat hakkında, politika üzerine, bilim, hukuk ya da yıldızlara dair ve elbette felsefe ile ilgili olarak gürültülü bir biçimde konuşan filozoflar ve sabahları erken kalkıp sessizce yazanlar. Deleuze konuşmayı pek sevmez. Çünkü konuşan kişi başkaları adına da konuşur. O, karşısına aldığı filozoflardan biri olan Platon’un ve çağdaşı Derrida’nın aksine, tıpkı her zaman kalbinde taşıdığı filozoflardan ikisi olan Spinoza ve Nietzsche gibi, yazma taraftarıdır. Deleuze için yazmak başkaları adına konuşmak değil, başkalarını konuşturmak demektir: “Her yazı yazdığımızda, başka birini konuştururuz.” Yazarken başka birini konuşturan, bu da demektir ki başkası olarak konuşan bu yazarlar bir yandan felsefe tarihini -bu kez farklı oyunların sergilendiği- bir tiyatro sahnesi olarak yeniden inşa ederken, diğer yandan tarihin farklı anlarında seyahat ederek o ana dek hiç bilmedikleri yeni kimlikler üstlenen göçebe öznelere göz kırparlar: “Zaten hiç bilmediğimiz ya da pek bilmediğimiz şeylerden başka ne yazabiliriz ki?”
O halde Deleuze’ün Deleuzecülere bıraktığı esas miras konuşmaktansa yazmak değil midir? Bu durumda Deleuze üzerine bir sempozyum düzenlemek niye? Fakat konuşmanın aleyhine yazmanın yanında yer alan Deleuze’ün kendisinin de Nietzsche hakkında bir sempozyum düzenlediğini unutmamak gerekir. Foucault “Belki de bir gün bu yüzyıl Deleuzecü anılacak” diyerek Deleuze’ün miras bıraktığı, anlamı çoğaltılmayı bekleyen kavramsal zenginliğe zaten işaret etmiştir. Bizim yapmak istediğimiz ise yüzüncü doğum yılında Deleuzecü yüzyılı bu kavramsal zenginliğin eşliğinde düşünmektir.
Bir diğer deyişle, biz Deleuze adına konuşmaktansa, bu yüzyılda Deleuze’ü konuşturmak ve bizi konuşturan Deleuze’ü layıkıyla anmak istiyoruz. Bu buluşmanın Deleuze’ün kavramlarının skolastik ve olumsuz bir tekrarını üretmektense, yeni mercekler yontmak isteyenleri bir araya getireceğini umuyoruz. Tam da bu yüzden: Göçebe Düşünce Derneği olarak 17-18-19 Ocak’ta, Salt Galata’da düzenlediğimiz Deleuze Sempozyumuna hepiniz davetlisiniz.
Etkinliğimiz ücretsiz ve herkese açıktır kayıt için başvuru formunu doldurmanız yeterlidir. Görüşmek dileğiyle.